Cidâl ve Mirâ, sözle yapılan mühâsama ve munâzaradır.
Cidâl, lügat olarak جدل kökünden gelir. Bu ise, sağlam olmak, sert olmak, ipi sağlam bükmek, örgüyü sağlam kılmak gibi mânalara gelir. Bu asıldan olmak üzere cedel, husumeti şiddetli olmak, cidâl ve şiddetli husumet etmek mânasına gelir. Arapça´da cedel, cidâl, mirâ muhasama gibi kelimelerle ifade edilen aynı mânayı dilimizde münâzara, münâkaşa, tartışma, çekişme, cedelleşme gibi kelimelerle ifade ederiz, cedel ve muhasama kelimelerinin de kullanıldığı olur.
1. (1156)- Ebu Ümâme (Radıyallahu Anh) anlatıyor: "Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) buyurdular ki:
"Bir kavm, içinde bulunduğu hidayetten sonra sapıttı ise bu, mutlaka cedel sebebiyle olmuştur."
[Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) bunu söyledikten sonra, delil olarak] şu âyeti okudu: "Onlar: "Bizim tanrımız mı yoksa O mu daha iyidir?" dediler. Sana böyle söylemeleri, sırf tartışmaya girişmek içindir. Onlar şüphesiz münakaşacı bir millettir" (Zuhruf 58).
[Tirmizî, Tefsir, Zuhruf, (3250); İbnu Mâce, Mukaddime 7.]
2. (1157)- Yine Ebu Ümâme (Radıyallahu Anh) anlatıyor: "Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) buyurdular ki:
"Kim haksız olduğu bir münakaşayı terkederse kendisine cennetin kenarında bir ev kurulur. Haklı olduğu bir münâkaşayı terkedene de cennetin ortasında bir ev kurulur.Kim de ahlakını güzel kılarsa cennetin yüce yerinde bir ev kurulur."
[Tirmizî, Birr 58, (1994); Ebu Dâvud, Edeb 8, (4800); İbnu Mâce, Mukaddime 7, (51); Nesâî, Edeb (6, 21).]
3. (1158)- Ebu Hüreyre (Radıyallahu Anh) hazretleri anlatıyor: "Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) şöyle buyurdular: "Kur´an hakkında münâkaşa küfürdür"
[Ebu Davud, Sünnet 5, (4603).]
Kaynaklar..: KUTUB-İ SİTTE
[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları:5/269.
[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları:5/270.
[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları:5/271.